
Kyogen’in 8. yüzyılın başlarında Saragoku adı ile anılan komedi ve dramayı birlikte işleyen Çin kaynaklı bir eğlence türünden geldiğini düşünülmektedir. 14. yüzyılda bu komedi ve drama türü birbirlerinden ayrılarak Noh ve Kyogen’i oluşturur. Noh daha kapsamlı ve lirik, uzun bir tiyatro çeşidi iken , Kyogen bu uzunluktan seyircilerin sıkılmasını engellemek ve dikkatleri üzerine çekmek için aralarda işlenen geleneksel Japon komedi tiyatro türünün adıdır. Bu özelliği ile Yunan tragedyalarında güldürü amaçlı aralara koyulan Saty’lerle benzer özelliklere sahip.
Kyogen’in bu özellikleri 17. yüzyılda ortaya çıkan Kabuki tiyatrosunun gelişimine de katkı sağlar.
Kelime anlamı “vahşi konuşma” , “deli sözler” olan bu tiyatro , her ne kadar özellikleriyle Noh tiyatrosundan ayrılsa da birlikte işlendiği için Noh-Kyogen adı ile anılır.
Aralarda gösterildiği için performanslar 10 dakikalıktır , karakter sayısı azdır ve aynı kişiler birden fazla tipleme yapabilirler. Kyogen’deki tüm kadın rolleri erkek oyuncular tarafından oynanır. Bu sebeple Türk tiyatrosundaki Ortaoyunlarında olan Zenne karakteri ile bağdaşım kurmak doğru olacaktır. Hareketler ve diyaloglar oldukça abartılıdır. Nasıl ki Ortaoyunlarında Kavuklu ve Pişekar gibi birbirinden zıt belirgin tipler varsa Kyogen’de de aynı şekilde Taro Kaja (ilk doğan oğul +hizmetçi) ,Jiro kaja ( ikinci hizmetçi, “ikinci oğlu + hizmetçi”) ve Shujin (usta) karakterleri bu zıtlıkları gösterir. Oyunlarda Budist ve Şinto rahiplerinin parodileri olabilir, halk hikayelerinden türetilen oyunlar olabilir ve dili oldukça hicivlidir.

Günümüzde ise Kyogen düzenli olarak Tokyo ve Osaka şehirlerinde ayrıca kültürel televizyon programlarında gösterilmektedir.
Noh sırasında yapılan Kyogenler dışında tamamen bağımsız üç ila beş oyun programları şeklinde gerçekleştirilir.Yeni nesil Kyogenler ise düzenli olarak yazılmakta ve sahnelenmektedir.
Tetsuji Takechi’nin 1953’te yazdığı ve yönettiği Susigigawa ortaçağdan kalma bir Fransız esprisine dayanan bu oyun, bulunduğu dönemde yeni Kyogenler arasında geleneksel repertuara giren ilk Kyogen’dir diyebiliriz.
Ayrıca nadiren de olsa Kyogen’in batı formları ile kaynaştırılması yapılmıştır. İlk olarak 1973’te Samuel Beckett ‘in Godotu Beklerken adlı oyununda Mei-no-Kai grubunun sahnelediği bu Kyogen sonrasında bu grubun en iyi Kyogen oyuncuları seçilmesini sağlar.
Kyogen’in dikkat çekici ve ayırt edici özellikleri medyada başka alanlarda da Kyogen oyuncularına fırsat tanır . Yüksek sesli diyaloglardan oluşan bu türün oyuncuları dublaj sektöründe de başarılı işler çıkardığını söylesek yanlış olmaz. Örneğin Koji Yamamura’nın Franz Kafka’nın “Bir Köy Hekimi ” adaptasyonu olan ve Shigeyama ailesi tarafından seslendirildiği animasyon filmi Kafuka: Inaka Isha’ı verebiliriz. Kyogen’den absürd tiyatro diye söz edebilsek de genel olarak iyi bir eğitim gerektirir. Japonlar Kyogen’i okul ve televizyon programlarındaki performanslardan öğrenebilirler.Kyogen oyuncularından bir kısmı aynı meslekteki aileden doğar ve genç yaşlarda performans sergilemeye başlar diğer yandan böyle bir ailede yetişmeyen oyuncular ise kolejlerde , aktif tiyatro turları ile sanatını icra etmek zorundadır. Bir çok Kyogen ailesi olmakla birlikte isminden özellikle söz ettiren iki aile vardır ki bunlar ; Tokyo’nun Nomura ailesi (geleneksel olarak Edo bölgesi) ve Okura okulunun Shigeyama ailesidir (geleneksel olarak Kamigata bölgesi) .Televizyonda performans sergilemeleri, haberlerde görünmeleri ve yurtdışında turnelere çıkmaları , yaygınlaştırmada ve Kyogen’in modernleşmesinde fazlasıyla gösterdikleri bu çaba imrenilecek niteliktedir. Japon sahne sanatlarını yaşatmak adına yapılan çalışmaların ülkemizde de Kyogen’e yakın kendi tiyatromuz olan Ortaoyunu ,Karagöz ve Hacivat gibi geleneksel türlerin televizyon programları olsa çok güzel olmaz mıydı ?